3 Şubat 2011

Arap dünyasını karıştıran iddia gerçekten iddia mı?

Siyaset
Siyaset

Mısır’da Mübarek, nereye kaçacağını düşünüyor olmalı. Lübnan’da ABD’nin dostları çöküyor. Bu, Demokratlar’ın Arap Ortadoğu’daki dünyasının sonu. Gelecek günler neye gebe, bilmiyoruz. Muhtemelen bu soruya sadece tarih cevap verebilir.

İsrail emperyalizmi, 23 devletten oluşan Arap âlemindeki bitip tükenmek bilmeyen istikrarsızlıkların başlıca sebebidir. Araplar, iktidar değiştirerek İsrail sorununu sona erdirebileceklerini sanmışlardır. Yetmiyormuş gibi son günlerde Filistin Arap hükûmetinin Doğu Kudüs’ün bir kısmını İsrail’e vermeye ve Harem-i Şerîf’i milletlerarası yönetime bırakmaya razı olduğuna dair iddialar, Arap dünyasını karıştırdı.

Tunus’ta halk hareketinin bazı Arap devletlerini etkilemesine rağmen, her zaman için en önemli Arap devleti Mısır’dır. Mısır, Amerika’ya sıkı sıkıya bağlı ve -kerhen de olsa- İsrail ile barışıktır. Muhalefetteki Müslüman Kardeşler ise, Amerika’ya karşı olmaktan başka şerîat yönetimi istiyorlar.

Hüsnü Mübârek’in bitmek bilmeyen iktidarı, hele yerine küçük oğlu Cemal Mübârek’i geçirmek gibi çılgınca bir hevese kapılması, Mısırlıların sabrını taşırdı (mahdum bey, ailesini de alıp Mısır’dan savuştu). Mısır’da rejim, gerçek bir yarı başkanlıktır. Başbakan vardır, fakat ülkeyi cumhurbaşkanı yönetmektedir. Nâsır’dan beri böyledir. Mübârek, bir tümgeneraldi, 6 Ekim 1981’de Enverü’s-Sâdât’ın katli üzerine cumhurbaşkanı koltuğuna oturdu. 83 yaşındadır, 30 yıl oldu, kalkmak bilmedi.

Gelelim Lübnan’a… Durum, dışişleri bakanı Suûdî prensinden sonra bizim dışişleri bakanımızın da arabuluculuktan vazgeçmesiyle vahâmet derecesine vardı. Ve Hizbullah’ın dediği oldu: Genç Harîrî başbakanlığa dönemedi. 55 yaşındaki eski başbakanlardan Necîb Mikatî, başbakan oldu. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın dostudur. Bu suretle Lübnan hükûmeti, İran’a bağlı Hizbullah partisinin yönetiminde Suriye paralelinde davranacaktır. Amerika da, Mısır da, Ürdün de, 6 Körfez Monarşisi petrolcü Arap devleti de bu yeni oluşan dengeden hoşlanmayacaklardır. Lübnan’da -bizim birliğimizin de bulunduğu- bir NATO barış kuvveti var.

Devrilen Harîrî gibi, yerine gelen Mikatî de, Lübnan’ın en zengin iş adamıdır. İlkinin 5, ikincisinin 3 milyar dolara yakın serveti bulunuyor. Bu ne biçim devlet? buyurursanız: Osmanlı Türkiyesi’nin Beyrut eyaleti üzerinde, İngiltere ve Fransa tarafından kurulmuş biçimde devletlerdendir. İran-Suriye ve diğer taraftan İsrail baskısından bunalmıştır.

Kaynak: 29 Ocak 2011 tarihinde Milli Gazete’de yayımlanan “Arap dünyasını karıştıran iddia” yazısından alıntılanmıştır.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...