11 Ekim 2011

Atasözleri ile “Kişilikte uyum ve benimseme” yaklaşımları

Yaşam
Yaşam

Bireyin yakın çevresi, ilişki kurduğu insanlar da kişiliğe etki eden faktörler arasında sayılabilir. Kişiliğin bir diğer tanımının da, bireyin olağan uyum kalıplarına verilen isim olduğu düşünülmektedir. Burada uyum, kişinin kendi kültürüne yapılacaktır. Çünkü uyum birey için gerekli olduğu kadar toplum için de gerekli sayılmaktadır. Uyum sağlayan duygu, düşünce ve davranışlar ile o toplumun kültürünün genel bir ahenk içinde bulunması gerektiği kabul edilmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde düşünüldüğünde, bireyin toplumla, bulunduğu ortamla uyum içinde yaşamasının istenmesine atasözlerinde de rastlanmaktadır. Kavgadan, çatışmalardan kaçmak isteyen birey, bu durumlara sebep olmaktansa olumlu sayılabilecek bir savunma mekanizması geliştirerek; “Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız, kavgasız) başım” diyebilmektedir. Bu söz, aynı zamanda geleneksel Türk kültürünün yetiştirdiği, kanaatkar, bulduğu ile yetinebilen, gerçekleri kabullenen insan tipi içinde geniş bir anlamı taşımaktadır. “Vardığın yer kör ise sen de gözünü kırp (bir gözünü kapa)” diye ifade edilen atasözünde, birey için uyumun gerekliliği belirtilmektedir. Buradaki uyumdan maksat, kişiliğin içinde bulunulan ortamda sönükleştirilmesi anlamında değildir. Bazı araştırıcıların zekâyı; bireyin yeni duruma, engel ve problemler karşısında tecrübelerinden ve öğrendiklerinden yararlanarak o an için gerekeni yapması, uyum sağlaması yeteneği olarak tanımladıkları düşünülürse, atasözlerindeki manâ da anlaşılabilir.

Türk atasözlerinde çocuğun veya yetişkinin ilişki kurduğu yakın çevresine dikkat edilmesi gerektiği her fırsatta vurgulanmaktadır. Bilindiği gibi bireyin iyi bir örnek seçerek özdeşleşme yoluyla, beğendiği, benimsediği birinin davranışlarını adeta farkında olmaksızın taklit ederek toplum içinde kendine özgü toplumsal rolleri öğrenmesi, kişiliğini şekillendirmesi mümkün olabilir. Ancak özdeşleşme için seçilen örneğin toplumca onaylanmamış davranış şekillerine sahip kimseler olması pek istenmez. Bunun için çocuğun ve gencin iyi arkadaşları olması istenir. Atasözlerinin, açıklamalar doğrultusunda olduğu şu örneklerden de anlaşılabilir: “Kiminle gezersen onunla anılırsın”, “İsin yanıma varan is, misin yanına varan mis kokar”, “Kır atın yanında duran ya huyundan, ya tüyünden, ya suyundan”, “Üzüm üzüme baka baka kararır”, “Körle yatan şaşı kalkar”, “Topalla gezen aksamak öğrenir”, “Kişi arkadaşından bellidir”, “Benzeye benzeye yaz, benzeye benzeye kış olur”, “Adam ahbabından bellidir”, “Söyle dostunu, söyleyeyim kim olduğunu”, “Kara yanına varma kara bulaşır”. Örnek olarak sıralanan atasözleri “benimseme” kavramı ile yorumlanmasa, olumsuz davranışlara sahip olan kişilerin olumlu kişilik sahibi bireyleri etkileyemeyeceği söylense bile; “Karga ile gezen boka konar”, “Kurunun yanında yaş da yanar” gerçeği pek inkar edilemez. Uzun tecrübelerin ve yaşantıların ürünü olan atasözlerinin psikolojinin “benimseme” kuralının manâsı doğrultusunda yorumlanabilecek hükümler de taşıdığı söylenebilir.

Kaynak: Sayginnlp.com web sitesinde yayımlananKişilik (Şahsiyet) ve Atasözleri” konulu yazıdan derlenmiştir.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...