12 Temmuz 2010

Evde egzersiz

Egzersiz
Egzersiz

Bedenimiz milyonlarca yıllık zaman içinde, devamlı olarak hareketli bir yaşam biçimine uyum sağlamış. Av peşinde koşma, tehlikelerden kaçma, tüm mesafelere yürüyerek gitme gibi. Teknolojinin gelişmesi, taşıma araçlarının herke­sin kullanabileceği durumda olması, ev ortamı­nın rahatlığı, televizyon gibi etkenler bizi hare­ketsizliğe itiyor. Bedenimiz hâlâ bizden koşmak, atlamak, zıplamak gibi hareketlilik beklerken, bugün bunların tam tersini yapıyoruz. Hareket­sizlik yaşam kalitesini düşürdüğü gibi, kalp, da­mar, solunum ve dolaşım bozuklukları, bedensel bozukluklar gibi birçok hastalığında meydana gelmesine zemin hazırlıyor.

Egzersizi beden ve zihin sağlığını korumak, sağlıklı durumu devam ettirmek için, belli zaman aralıklarında yapılan hareketler olarak tanımla­yabiliriz. Yaş, cinsiyet, fiziksel durum, kişisel be­ceri gibi nedenler, değişik egzersiz tiplerini orta­ya koyar. Sağlıklı yaşam için sporbilimcilerin önerdiği program, düzenli olarak ritmik bir bi­çimde yapılan, haftada 3-5 gün ve en az 25-30 dakika süren egzersizler.

Egzersizin nasıl ve hangi tip yapılacağını belirleyen en önemli etken yaş durumu. Çocukluk ve gelişme döneminde is­teğe, beceri durumuna ve keyif alınacak hareket­lere göre egzersiz programları yapılabilir. Zaten bu yaşlarda yapılan etkinlikler genelde hareket gerektirdiği için, sağlık için ciddi sorunlar orta­ya çıkmaz. Ancak, 20’li yaşlar, iş hayatının baş­lamasıyla hareketsizliğin başladığı yaşlar olarak da kabul edilebilir. Bu dönemlerde bedensel per­formansta düşme ve kilo problemleri ortaya çık­maya başlar. 30’lu yaşlarda bedensel perfor­mansın düşüşü ve kilo problemleri iyice belirgin­leşmeye başlar (düzenli egzersiz yapılmıyorsa). Üstelik iş yaşamının getirdiği stres ve yüksek ka­lorili yiyecekler, bunları yeterince artırır. Meta­bolizmanın da yavaşlamasıyla kalp ve dolaşım bozuklukları ortaya çıkmaya başlar. Bu yaşlarda mutlaka dayanıklılık ve kuvvet egzersizlerine başlanması gerekir. 40’lı yaşlar, performansın iyice düştüğü, kaslarda ve kemiklerde bozulma­nın başladığı, buna bağlı olarak kalp ve dolaşım­la ilgili hastalıklara yakalanma olasılığının arttı­ğı yaşlardır. 50 yaş ve üzeriyse hareketsizliğe bağlı birçok hastalığın ortaya çıktığı dönemler­dir. Bu yaşına kadar egzersiz yapmayanlar, eg­zersize başlamadan önce mutlaka hekim kontrolünden geçmeliler. Yapılacak egzersizler de, ge­nel olarak kas kuvvetine, dayanıklılığa, hareket­liliğe ve yağ yakmaya yönelik olmalı.

İş yaşamının getirdiği yoğunluk ve stres, be­densel etkinliklere zaman bırakmıyor. Bundan dolayı, hareket için fırsatlar oluşturmak gerekiyor. Asansör yerine merdiven kullanmak, bahçe işle­riyle uğraşmak, kısa mesafelere yürüyerek git­mek, aracını işyerinin biraz uzağına park etmek gibi. 10 basamaklı bir merdiveni çıkmak yakla­şık 4 kalori yaktırıyor. Bunlar gibi kısa egzersiz­ler, gün boyu oturmanın yarattığı etkileri kısmen de olsa çözer ve bedeni aktif tutar. Egzersiz yap­mak için mutlaka spor salonuna ya da açık hava­ya gidilecek diye bir koşul da yok. Ayrıca, zaman problemi olabilir, salona gitmek zor gelebilir, sa­lonlar hijyenik olmayabilir, kalabalıkta çalışmak­tan rahatsız olunabilir. Bunların yerine ev ya da işyerinde de, egzersiz aletleri kullanmadan kuv­vet, dayanıklılık ve esneme egzersizleri yapabi­lir. Öncelikle hangi tip egzersiz yaparsanız ya­pın, ana hedef bedenin kol, bacak, karın, sırt, göğüs gibi büyük kas gruplarını çalıştırmak ol­malı. Başlangıç için zor hareketler yerine daha kolay ya da yarım egzersiz hareketleri yapılabi­lir. Egzersize başlamadan önceyse kasları ısıt­mak, egzersiz sonrasında soğutmak, olası sakat­lanmaları önler.

Kaynak: Bülent Gözcelioğlu, “Evde Egzersiz”, Bilim ve Teknik, Haziran 2004. 

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...