16 Ağustos 2011

Hayat, üretim ve tüketim ilişkisi

Yaşam
Yaşam

Hayvancılıkla uğraşan Habil ve tarımla ilgilenen Kabil’den bu yana, Ademoğulları ekonomik sorunlarla iç içe yaşamaktadırlar. Hayat ekonomik ve kültürel boyutlarıyla, çevresini dönüştüren bir nehir gibi, geçmişten geleceğe akmaktadır. Hayatın olduğu yerde insan, insanın yaşadığı yerde de, hem üretim, hem de tüketim vardır. Tüketimle üretim arasındaki etkileşimi, düzenleyen ekonominin tarihi insanla başlar.

Ekonomi tarihi kitaplarında sürekli vurgulandığı gibi, ekonomi sanatların en eskisi bilimlerin en yenisidir. Bu yüzden, sanayi devrimiyle büyük bir hız ve yoğunluk kazanan üretimi artırma tartışmaları, sağ ve sol ekonomi paradigmalarını geçersiz kılan, bilgi devrimiyle de sona ermeyecektir. Hayatın değişik boyutları arasında uyum ve dengenin sağlanmasında, kültürün değerleri ekonominin kurallarından çok daha önemlidir.

Kültürün değerleri gibi, ekonominin kuralları da, yüzyılların içinde herkesin anlayacağı kavramlarla, tartışıla tartışıla oluşturulmuştur. Kültürün değerleriyle birlikte ekonominin kurallarının merkezinde, dürüstlüğü arayan ve dürüstlüğün kaynağı olan, dürüst insan vardır. Dürüstlük kültürün olduğu kadar ekonominin de, en büyük, en etkili sermayesidir. Hem kültürde, hem de ekonomide dürüstlüğe yapılan her yatırım, dünya barışına yapılan bir yatırımdır.

Kaynak: Nazif Gürdoğan’ın 11 Mayıs 2011 tarihinde Yeni Şafak Gazetesi’nde yayımlanan “Dürüstlükten terazi tutmak” konulu makalesinden derlenmiştir.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...