16 Mart 2010

Hikaye diliyle başarı (gayret ve çalışma) nedir?

Organizasyon
Organizasyon

Sultan Mahmud’un beyleri, Ayaz’ı çok kıskanırdı. Padişahın bir köleye bu kadar değer vermesine bir anlam veremezlerdi. Bir gün sultana, “Kölen Ayaz’a, otuz adama verdiği kadar maaş veriyorsun. Ayaz’ın aklı ve iş becerisi otuz beye denk mi ki?” diye

sordular.

Sultan Mahmud, bu soruya o anda cevap vermedi. Birkaç gün geçtikten sonra, beylerini alıp ava çıktı. Sultan, uzaklarda gördüğü bir kervanı işaret ederek, beylerden birine, “Git sor bakalım, şu kervan hangi şehirden geliyor?” Bey sorup geldi.

“Sultanım, Rey şehrinden geliyormuş” dedi. Sultan, “Peki, nereye gidiyormuş?” deyince bey susup kaldı. Bunun üzerine sultan, başka bir beyini bu sorunun cevabını

öğrenmekle görevlendirdi. O da gidip geldi. “Efendim, Yemen’e gidiyormuş” dedi. Padişah, “Yükü neymiş?” deyince, o da cevap veremedi. Bu defa sultan, başka bir beye, “Sen de git, yükünü öğren” diye emir verdi. Bey gitti geldi. “Her çeşit eşya varmış. Fakat çoğunluğu Rey’de yapılan kaselerdenmiş” dedi. Sultan, “Kervan Rey’den ne zaman çıkmış?” diye sorunca, o bey de şaşırıp kaldı.

Padişah böylece, otuz beyden fazlasını bilgi almak için gönderdi. Beylerden hiçbiri de istenen bilgileri tam olarak getiremedi. Bunun üzerine Sultan Mahmud beylerine dönerek, “Daha önce Ayaz’la beraber ava çıktığımızda bir kervan gördüm. Ayaz’ı kervanın nereden geldiğini öğrenmek için yolladım. Döndüğünde herhangi bir talimat vermemiş olmama rağmen, kervan hakkındaki bütün bilgileri doğru olarak bana bildirdi. Sorduğum soruların hepsine cevap verdi. Otuz beyin otuz seferde yaptığı işi, o bir seferde öğrenip geldi” dedi.

Beyler, sultanın Ayaz’a neden otuz beyin maaşına denk ücret vermiş olduğunu anladılar. Çekememezliklerinden dolayı pişman oldular. Sultana, “Bu Allah vergisi bir anlayış. Çalışmakla elde edilemez” dediler. Sultan Mahmud da onların bu sözüne karşılık, “Hayat mücadelesinde başarısız olanlar, gerektiği gibi çalışmamış olanlardır. Başarı gayret ve çalışmanın karşılığıdır” dedi.

Kaynak: Ahmet Kasım Fidan, Mesnevi’de Geçen Hikayeler

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...