30 Eylül 2011

İş dünyasında Koç ekolü

Organizasyon
Organizasyon

Vehbi Koç’un “Hatıralarım, Görüşlerim, Öğütlerim” adlı kitabında genç yöneticilere verdiği tavsiyelerin bugün Koçta yetişen yönetici ekolünün temel özellikleri olduğu görülüyor. Türkiye’nin yetiştirdiği bu önemli işadamının Koç ekolünü şekillendiren tavsiyeleri ise şöyle: “Aile hayatınıza ve düzeninize dikkat edin. Birdenbire yükselmeye heveslenmeyin. Sinirlendiğinizde sakinleşmek için 24 saat geçmesini bekleyin. Konuşmalarınızı not edin. Toplantılara hazırlıklı gidin, o konuyla ilgili raporları dikkatle okuyun. Yabancı dil öğrenin gibi…”

Bir ekolün oluşması yıllar alıyor ve çok sayıda insanın, olayın katkısıyla gelişiyor.

Koç Holding’den 1991’de icra komitesi başkanı iken ayrılan Can Kıraç, “Anılarımla Patronum Vehbi Koç” adlı kitabında grupta yetişen yöneticilerin sadece Vehbi Koç’tan değil onun en değerli profesyonellerinden olan Bernar Nahum’dan da çok şey öğrendiklerini söylüyor. “Rahmi Koç, Ahmet Binbir, İnan Kıraç, Erdoğan Gönül, Berthi Kamhi, Temel Atay, Gökçe Bayındır, Ali İhsan İlkbahar gibi çok sayıda isim onun tezgahından feyiz almıştır” diyor. Onun örnek aldıkları yönlerini ise şöyle aktarıyor: “Alçak gönüllü bir iş alemi filozofu ve seçimlerinde şaşmaz bir insan sarrafıydı. Kişiliği, inandırıcılık yeteneği, vizyonu, takipçiliği ve ülkesine olan güveni ve bağlılık duygularıyla gerçek bir iş dünyası lideriydi. Adam yetiştirmeyi kendine amaç edinmişti. Aile reisi olarak da çevresine örnek olmuştu.”

Türk iş dünyasında ekol denilince akla gelen ilk isim Koç Holding. Bu ekolü bu kadar önemli yapan ise hiç kuşkusuz ekolün yetiştirdiği yöneticiler ve onların hem grup bünyesinde hem de başka şirketlerde imza attıkları başarılı işler.

Yılmaz Argüden de Koç ekolünden. Yıllar önce Koç grubunda çalışan ve şu an yönetim danışmanlığı yapan Argüden, ilk iş deneyiminde örnek olabilecek kişilerle çalışmanın MBA yapmak kadar öğretici ve önemli olduğunu söylüyor. Bu açıdan bakıldığında da Vehbi Koç ile birlikte çalışma fırsatının her profesyonel için çok önemli bir kazanım olduğunu belirtiyor. Argüden, “Vehbi Bey her hareketiyle çevresindekilere sadece bilgi değil, aynı zamanda yaklaşım öğretmeye çalışan örnek bir insandı. Bu nedenle Koç Holding’de yetişenlerin bir ekol oluşturmasını da doğal karşılamalıyız” diyor.

Argüden, Cengiz Solakoğlu, Hasan Subaşı, Can Kıraç ve Necati Arıkan’ı Koç ekolünde yetişen önemli profesyonellerden birkaçı olarak sıralıyor. Bu profesyoneller için de şu tanımlamada bulunuyor: “Her biri kurumsallaşmaya, insan yetiştirmeye ve mütevazı özel yaşama özel bir önem verdiler.”

Tutkulu ve protokolü iyi bilen yöneticiler

Fortune Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Arıduru, bu ekolden gelen yöneticilerin krizi çok iyi yönettiklerini belirtiyor ve “Koç ekolü yöneticileri protokolü iyi bilirler. Ayrıca her birinin temsil kabiliyeti ve imajları yüksektir” diyor.

K Partners International Yönetici Ortağı Şerif Kaynar ise Koç ekolünü doğru kararlar alan, tutkulu, muhafazakar ve başarılı yöneticilerin ekolü olarak tanımlıyor.

Koç ekolüne zemin hazırlayan Koç kültürüne gelince… Bu konuda Management Center Türkiye yöneticilerinden Serkan Gülener’in yaptığı analiz şöyle: “Koç grubunda kurumsallaşmanın etkisiyle grup anlayışı ön plana çıkar. Yıldızlardan ziyade takım olarak oynarlar. Markalar ön plandadır ve sektörlerinde ekol oluştururlar. Şirket öğrenen organizasyon kurallarını uygular. Çalışanlar tedarikçiler ve paydaşlar için okul görevini üstlenir. Orta seviyede risk alırlar, yeni iş modellerine geçerken tedbirlidirler. Büyüme stratejisinde mevcut işlerin genişletilmesi esas unsurdur.”

Kaynak: Nilüfer Gözütok’un capital.com.tr web sitesindeki “En Güçlü Ekoller” yazısındanderlenmiştir (Derleme Tarihi: 17/06/2011).

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...