4 Ekim 2010

Koro önemi ve özellikleri

Müzik
Müzik

Koroda yer alan üyeler değişik kültürel düzeylerden gelmiş, ayrı yaradılışa sahip ve ayrı beklentiler içinde bulunabilir. Üyeler koroda bir araya gelmekle seçkin bir ortamda soylu bir görevi kollektif olarak gerçekleştirme olanağını elde ederler. Her koro üyesi artık topluluğa aittir ve ses grubu içindeki yeri önemlidir. Koro üyeleri topluluk disiplini çerçevesinde psikomotor becerilerini geliştirir, sistemli çalışmanın yaşamdaki yeri ve önemini kavrar, estetik değerlerini geliştirir.

Koroda disiplin ön plandadır. Her üyenin toplu söyleme kurallarına kesinlikle uymak zorunluluğu vardır. Üyelerin, yöneticinin tüm hareket, jest ve mimiklerini izlemek ve onunla tam bir ilişki kurmanın yanında, birlikte müzik yaptığı arkadaşlarını da dinlemesi; izlemesi ve söylediği sürede uyum içinde kalması gerekecektir. Koro üyesi bir solist gibi kişiliğinden doğan bazı özellikleri, birlikte yorumladığı esere ekleyemez. Çünkü, tüm topluluğun aynı şeyleri, aynı zamanda düşünmesi ve yapması gerekir ki bu da her üyenin yöneticisine ve topluluğuna tam uyumuyla sağlanabilir. Kısaca solo sesler, birçok yönden ayrıcalığı olan sesler olmasına karşın, koro; o topluluğu oluşturan insan seslerinin, dev bir insanın tek sesine dönüşen, bir tek ses olarak da, ele alınan yapıtları tüm yönleriyle ortaya çıkaracak yorumu sağlayan bir topluluktur (Egüz, 1980, s.3).

Bütün ses topluluklarında ana öğe hiç kuşkusuz sestir. Bu sesler eğitilmeden ve birleştirilmeden iyi müzik yapmak olanaksızdır. Hatta her biri bir düzeye kadar koroya dönük olarak ses eğitimi görmüş kişilerden oluşan topluluklarda bile ses bütünlüğüne varabilmek için toplu ses eğitimine ihtiyaç vardır. Toplu ses eğitiminin en yaygın uygulama alanı sınıfta ses eğitimidir. Sınıfta ses eğitimi, bir ulusu ses birliğine götürecek yolun başında gelir. Bu çalışma düzenli bir biçimde olursa, o ülkede bir toplu söyleme biçimi ve geleneğinin temelleri atılmış olur. Yine o ülkede, bu yoldan ses topluluklarının sayısı da günden güne artar (Egüz, 1980, s.3-4).

Korolar bir topluma yalnız müzik sevgisi ve yalnız müzik kültürü vermekle de kalmazlar. Koroları oluşturan bireyler bu topluluklarda gerçek arkadaşlığı ve insan sevgisini bulurlar ve yaşamları boyunca da oradan elde ettikleri alışkanlıkları sürdürürler. Birleşmeden ve bütünleşmeden doğan gücü orada tanırlar. Birlikte iş yapmanın mutluğunu ve sorumluluğunu orada duyarlar.

Başarının kıvancını ve başarısızlığın üzüntüsünü yine orada paylaşırlar (Egüz, 1981, s.28).

Koroları oluşturan bireyler ve korolar, müzikle birlikte aldıkları iyi alışkanlıklarını çeşitli yollardan topluma da yansıtırlar. Bu nedenle korolar, toplumun yalnız müzik kültürünün gelişimine yardımcı olmakla kalmazlar, o toplumun genel eğitimine de iyi yönde katkıda bulunurlar (Egüz, 1981, s.28).

Koroda ses eğitimi, bireyin tek başına veya topluluk içinde doğru temiz seslerle ve müzikal duyarlılıkla etkili bir şekilde şarkı söyleyerek müziksel çevresi ile sağlıklı ilişkiler kurmasını, hem yorumlayıcı hem dinleyici olarak müziğe bilinçli bir şekilde katılmasını ve bireye müzik alanında kültürel bir kimlik kazandırmayı amaçlamaktadır. Kısaca korolar, bireylere kendi yaşantıları yoluyla amaçlı olarak seslerini doğru güzel ve etkili kullanabilmeleri için gerekli müziksel davranışları kazandırır. Ses eğitimi, sadece soyut bir yaklaşımla duyumlara bağlı olarak “örneklendirme – yansılama” yöntemiyle değil aynı zamanda ses organlarının fizyolojisi ve işlevlerine ilişkin konularda bilgilendirme ile de pekiştirilmelidir (Çevik, 1997, s.68).

Çevik’e (1997) göre koroda ses eğitiminin kapsamını üç grupta yürütmek gerekir. Bu üç grup şu şekilde ifade edilebilir. 1- Solunum ve gevşeme, 2- Ses üretme ve yayma, 3- Dil-konuşmadır.

Solunum ve gevşeme ile şarkı okumak için gerekli olan doğru bir duruş ve doğru bir solunum alışkanlığıyla birlikte bedensel ve zihinsel hazırlanma için gerekli olan rahatlama, gevşeme ve zihni uyanık tutma bilinci kazandırılır. Bu, bazı müzik türlerinin icrasında farklılıklar gösterebilir. Geleneksel müziklerimizin seslendirilmesinde büyük ve geniş vibratolu sesler istenmemektedir. Doğru ve temiz ses üretme her zaman temel alınmalıdır. Kullanılan rezonans bölgelerinde farklılıklar olabilir. Türk Müziği’nde gırtlak tınısı sevilmekte, özellikle dini müziğimizde belirgin bir nazalite dikkat çekmektedir. Ancak, bu rezonans bölgelerinde aşırılığa kaçmak sesi yorabilir. Ses, bozulma özelliği gösterilebilir.

Dil-konuşma çalışmaları ile, konuşma dilinde açık seçiklik ve anlaşılırlık niteliklerini geliştirerek, şarkı söylemede de dili, sesli-sessiz fonemleri ekleyerek (artikülasyon) doğru bir söyleyişle (telaffuz) ve anlamına uygun tonlama ve vurgulamalarla kullanma (diksiyon) becerisi kazandırılır.

Koro kültürünün ve koroda ses eğitiminin yeri, önemi ve kapsamı böylesine geniş iken, ülkemizde özellikle Türk Müziği eğitimi (TSM – THM) veren kurumlarda farklı uygulamalarla karşılaşılmaktadır. Bunun için ders müfredat programları incelenmiş, öğretim elemanlarıyla görüşme yapılarak dersin işlenişine ait bilgilere ulaşılmıştır.

Kaynak: Yrd. Doç. Dr. Nalan Yiğit, Öğr. Gör. Oğuz Karakaya, “Türk Müziği Eğitimi Veren Devlet Konservatuarlarında Koro Eğitimi”.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...