20 Mart 2011

Modern yöneticilik ve Hz. Davud ve Süleyman (A.S.)’ın tarla davasındaki hükümleri (Enbiya 78-79) nasıl yorumlanmalı?

İlahiyat
İlahiyat

Enbiya 78-79

78- Davud ve Süleyman’a gelince, hani onlar geceleyin yabancı bir koyun sürüsünün içine dalarak ekinini mahvettiği bir tarlanın davasını hükme bağladıklarında verdikleri hükmün tanığı olmuştuk.

79- Davud’un verdiği bu hükmü, Süleyman’ın kavrayıp onaylamasını sağladık. Her ikisine de egemenlik ve bilgi verdik…

Ayetlerin Fizilal’il Kur’an’da yapılan Tefsiri:

Hz. Davud ve Hz. Süleyman’ın hüküm verdikleri tarla hakkındaki rivayetler şu açıklamaları içermektedir: İki adam Davud peygamberin yanına gelir. Biri tarla, yani bahçe sahibidir. Söylendiğine göre üzüm bağı imiş. Diğeri de sürü sahibidir. Tarla sahibi, “Bu adamın sürüsü bir gece boyunca tarlamda kaldı ve geride bir şey bırakmadı” der. Davud peygamber tarla sahibinin, zararına karşılık sürüyü almasına karar verir. Bunun üzerine sürü sahibi Hz. Süleyman’a gider ve Hz. Davud’un verdiği kararı anlatır. Hz. Süleyman babasının yanına gelir ve “Ey Allah’ın peygamberi hüküm senin verdiğin gibi değildir” der. Hz. Davud “Peki nasıldır?” der. Hz. Süleyman “sürüyü tarla sahibine ver, tarlayı da sürü sahibine ver, ellerindekilerden yararlansınlar, ta ki eski durumlarına gelene kadar. Sonra onları sahiplerine geri ver. Tarla sahibi tarlasını, sürü sahibi de sürüsünü alsın” der. Hz. Davud “Doğrusu, senin verdiğin hükümdür” der ve Hz. Süleyman’ın hükmünü uygular.

Gerek Hz. Davud’un, gerekse Hz. Süleyman’ın verdiği hükümler kendi görüşlerinden kaynaklanan içtihatlardı. Yüce Allah her ikisinin de verdiği kararı görüyordu. Hz. Süleyman’a daha doğru bir karar ilham etti. Meselenin en doğru tarafını kavrayacak bir anlayış verdi.

Hz. Davud, karar verirken sadece tarla sahibinin uğradığı zararı göz önünde bulundurmuştur. Bu, adalettir kuşkusuz. Ama Hz. Süleyman’ın verdiği karar adaletin yanında, yapıcı olmayı, onarmayı da içermektedir. Bu kararda, adalet yapmak ve onarmak amacı ile başvurulan bir unsurdur. İşte bu, yapıcı ve sürükleyici şekliyle canlı ve pratik adalettir. Bu, yüce Allah’ın dilediğine bahşettiği sezgiden kaynaklanan bir ufuk genişliğidir.

Kuşkusuz hem Hz. Davud’a hem de Hz. Süleyman’a iktidar ve bilgi verilmişti.

“Her ikisine de egemenlik ve bilgi verdik.”

“Hz. Davud’un verdiği kararda bir yanlışlık yoktu. Ama Hz. Süleyman’ın verdiği karar daha doğruydu. Çünkü bu karar yüce Allah’tan gelen ilhamdan kaynaklanıyordu.

Ardından surenin akışı onlardan her birine bahşedilen nitelikleri sunuyor. Önce babadan başlıyor…

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...