Spor yaralanması dendiği zaman genelde aklımıza sporu profesyonelce yapanların yaralanması gelmektedir. Halbuki spor büyük kitlelerce rekreasyonel yani eğlence, sağlık ve vücudu zinde tutmak amacıyla yapılmaktadır. Bu noktadan hareketle sporu eğlence amaçlı olarak yapanlar açısından da bir yaklaşım getirerek spor yaralanmalarını değerlendirmek doğru olabilir. Çünkü yarışma amaçlı yapılan yaralanmalarda genelde çalıştırıcılar, teknik adamlar ve ortopedi kökenli olmayan fakat spor yaralanmaları konusunda eğitim almış doktorlar/yardımcı sağlık personelleri, yönlendirici olduklarından yaralanan sporculara genelde uygun şekilde ilk yardım yapılıp sonraki tedavileri için uygun yerlere ulaştırılmaktadır. Fakat genelde yılın belirli zamanlarında yapılan bir sporda kişiler yeterli ön hazırlık yapmadan pistlere çıktığından sporcu ve sağlık kuralının değişmez şartı olan “spordan önce ön hazırlık” yani vücudun yeterli fiziksel uygunluğa getirilmesi şartı genelde göz ardı edilmekte ve kişi yaralanmalara büyük oranda açık olmaktadır. Bu nedenle her sporda sakatlık oranını azaltmak için spora hazırlık dönemine kesinlikle özen gösterilmelidir (Spor Yaralanmaları, 2007).
Spor yaralanmalarının sebepleri arasında yorgunluk ve aşırı yüklenme, önceden geçirilmiş ve tam tedavi edilmemiş yaralanmalar, soğuk, aşırı gerilme ve enfeksiyon gibi etkenlere bağlı gelişen kas ve eklem sertlikleri, geçirilmiş yaralanma veya eğitimsizlik nedeniyle oluşan kas zayıflıkları, kaslar arası güç dengesizliği, spor araç ve gereçlerinde yetersizlik, bedensel hazırlığın tam olmaması, ısınma eksikliği, spor dalının sporcuya uygun olmaması, yetersiz teknik, ruhsal yönden hazır olmama, aşırı rekabet, yarışmalı sporlar ve hastalıklar gibi faktörler sayılabilir (Uslu, 2005).
Kaynak: Fatih Mehmet Han SAKALLI (Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Spor Bilimleri Bölümü), “Sporda Sporcuların Yaralanması ve Risk Faktörleri”, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:3, Sayı:7 (2008).