4 Mayıs 2010

Arı yetiştiriciliği nasıl yapılır?

Hayvancılık
Hayvancılık

Arıcılık, Anadolu insanının bir geleneği olarak, Türkiye’de çok eski dönemlerden beri yapılıyor. Çok eski bir geçmişe sahip olmasına karşın, arıcılığın gelişmesi bilim ve teknolojideki ilerlemelere bağlı olarak son yüzyıllarda gerçekleşti. Bugünkü teknik anlamıyla, başlı başına tarımsal bir uğraş ve üretim dalı olan arıcılık, belli amaçlar doğrultusunda “bal arılarını kullanabilme ve yönetebilme sanatı” olarak tanımlanabilir. Diğer üretim dallarında da olduğu gibi arıcılıkta amaç, en az masrafla en yüksek gelirin sağlanması.

Teknik arıcılık ve başarı birbirine bağlı iki temel unsur. Bu iki temel unsurun düzeyi arıcılıktan sağlanacak gelirin düzeyini belirliyor. Bilgi ve tecrübeye dayanmayan ve teknik uygulamaların yapılmadığı bir arıcılıkta, başarı ve gelirden bahsetmek imkansız. Profesyonelce yapılmayan, sıradan ve eski usul bir arıcılık herkes tarafından yapılabilirken, teknik ve başarılı bir arıcılık ancak bu konuda bilgi ve tecrübe sahibi kişilerce yapılabilir.

Bal arıları; bal, balmumu, arı sütü, arı zehiri, polen ve propolis gibi insan sağlığı ve beslenmesi yönünden son derece değerli ürünleri üretmesi ve toplaması yanında doğal ve tarımı yapılan bitkilerde sağladığı tozlaşma hizmetleri ile de doğal denge ve tarımsal üretimde hayati öneme sahip. Bu nedenle, bal arıları hem yukarıda sıralanan değerli ürünleri hem de bitkisel üretimde ürün miktarının ve kalitesinin artırılması amacıyla tüm dünya üzerinde kullanılıyor ve bal arılarından önemli yararlar elde ediliyor.

Arı Satın Almanın En İyi Zamanı İlkbahar

Arıcılık, bir tarım ülkesi olan ve nüfusunun yaklaşık yarısı köylerde yaşayan Türkiye için ayrı bir önem arz ediyor. Toprağı olmayan veya az topraklı, orman içi ve kenarı köylerde yaşayan vatandaşlara en kolay iş ve kazanç imkanı yaratmanın yolu arıcılıktan geçiyor. Çünkü arıcılık; toprağa bağımlı değil, başlangıç için fazla sermayeye ihtiyaç duyulmadan bay-bayan, genç-yaşlı, eğitimli-eğitimsiz gibi toplumun her bireyi tarafından yapılabilir ve bir yıl gibi kısa bir süre içinde gelir getirmeye başlar. Bu özellikleri ve tarımda en ucuz istihdam yaratması nedeniyle arıcılık günümüzün en önemli tarımsal faaliyetleri içinde yer alıyor.

Türkiye’de arıcılık yapanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak, arıcılığa doğru bir şekilde başlamak arıcılığın birinci önemli kuralı. Arıcılığa yeni başlayan bir kişi, birinci yılda 5-10 arasında koloniye sahip olmalı ve tecrübeli bir arıcı ile birlikte çalışarak birinci yılını bilgi ve tecrübe kazanma yılı olarak geçirmelidir. Bilgi ve tecrübe sahibi olunmadan daha fazla sayıda kolonilerle çalışmak doğru değildir. Arı satın almanın en iyi zamanı erken ilkbahar. Arı, ilkbaharda arı ve oğul satan mahalli arıcılardan sağlanabileceği gibi yine arı satan özel veya kamu kurumlarından da sağlanabilir. Arı veya arılı kovan (koloni) satın alınırken dikkat edilmesi gereken en kritik nokta, arıların hastalıksız olması. Bunun yanında kovanların, standart “Langstroth” kovanı şeklinde yaptırılması veya satın alınması tavsiye ediliyor. İlk yılda az sayıdaki kolonilerle belli bir bilgi ve tecrübe kazanıldıktan sonra ilerleyen yıllarda kovan sayısı artırılmalı. Arıcılıktan belli bir kazanç elde edilebilmesi için en az 50-60 koloniye sahip olunması gerekiyor.

Kaynak: Kobifinans Web Sitesi, Ziyaret Tarihi: 29/03/2010.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...