Bütünleştirici öğrenme Ausubel’in, “öğrenmeyi etkileyen en önemli etmen öğrencinin hali hazırdaki bilgi birikimidir” biçiminde ifade edilen düşüncesi üzerine temellenir. Öğrenciler öğrenmelerini, hali hazırdaki bilgi birikimleri üzerine oluştururlar. Ausubel’e göre öğrenciler, görme, işitme, koklama ve dokunma duyuları yardımıyla aktif olarak algıladıkları bilgileri zihinlerinde yapılandırırlar veya bütünleştirirler. Bu yaklaşım uyarınca bireyler, öğrenmeyi kendilerine sunulan biçimiyle değil, zihinlerinde yapılandırdıkları biçimiyle gerçekleştirirler. Bütünleştirici öğrenme, öğrencilerin öğrenme sürecinde daha fazla sorumluluk almalarını ve aktif olmalarını gerektirir. Çünkü öğrenilecek öğelerle ilgili zihinsel yapılandırmalar bizzat bireyin kendisi tarafından yapılır. Bütünleştirici öğrenme yaklaşımının benimsenip uygulandığı eğitim ortamında öğretmen işbirliği ve etkileşimi kolaylaştırıcı tutum ve davranışlar sergiler. Konu uzmanları bütünleştirici öğrenmenin dört aşamalı bir yaklaşım olduğu konusunda birleşmektedirler.
Birinci aşama: Bu aşamada öğrencilerin dikkatleri öğrenilecek kavram üzerine çekilir ve onların kavrama yönelik yaşantıları, eğer varsa yanlış öğrenmeleri belirlenmeye çalışılır. Bir başka deyişle öğrencilerin kavramla ilgili ön öğrenmeleri yani hazırbulunuşluk düzeyleri belirlenir. Öğrencilerin ön öğrenmelerinin belirlenmesinde genelde sınıf içi tartışmalardan ve uygulanacak yazılı test sonuçlarından yararlanılır. Ön öğrenmeleri belirleme çalışmaları, kavramları öğrenmeye başlamadan bir ya da birkaç hafta önce gerçekleştirilir. Ön öğrenmelerin öğretmen tarafından belirlenmesi, kavram ya da kavramların öğrencilerin düzeyine göre öğretilmesini olanaklı kılar.
İkinci aşama: Bu aşamada öğrencilerin, öğrenilecek kavramla ilgili zengin öğrenme yaşantıları geçirmeleri için çaba gösterilir. Bu nedenle bu aşamaya odaklama aşaması da denilir. Bu aşamada öğrencilerin çevreleri, daha fazla etkileşimde bulunmalarına ve öğrenilecek kavramla ilgili çeşitli öğrenme yaşantıları geçirmelerine olanak sağlayacak bir biçimde düzenlenir. Bu amaçla öğretmen, öğrencilere ilginç gelebilecek araç-gereçleri kullanmanın yanısıra, onları öğrenme sürecinde aktif kılacak öğretim yöntemlerinden yararlanmaya çalışır. Ayrıca öğretmen, öğrencilere yönelteceği sorularla onları kavramlarla ilgili düşünmeye ve yorum yapmaya yöneltir.
Üçüncü aşama: Bu aşama öğrencinin kavramla ilgili yeni öğrendiklerini ön öğrenmeleriyle karşılaştırdığı ve sorguladığı aşamadır. Eğer öğrencinin kavramla ilgili yeni öğrendiği bilgiler, önceki öğrendikleriyle çelişmiyor ve zihninde belli bir sınıfa yerleşiyorsa bu bilgiler belleğe kaydedilir. Yeni öğrenilenlerin önceki öğrenilenlerle çatışması durumunda ise öğrenci zihninde kavramla ilgili birtakım yeni düzenlemeler yapar. Bunun için öğrenciye öğrenilecek kavramla ilgili değişik birçok örnek sunulur. Yapılacak açıklamaların öğrencilerin anlayabileceği düzeyde olmasına özen gösterilir.
Dördüncü aşama: Bu aşama, öğrencilerin kavramla ilgili yeni öğrendiklerini başka durumlara uyguladıkları aşamadır. Yeni öğrenilen kavramın pekiştirildiği bu aşamaya uygulama aşaması da denilir. Bunun için öğrenme-öğretme sürecinde öğrencilerin öğrenilen kavramla ilgili değişik uygulamalar yapmalarına olanak sağlayacak etkinliklere yer verilir. Örneğin kavramla ilgili problem çözme, kompozisyon yazma, güncel olaylarla ilişki kurma gibi etkinlikler gerçekleştirilir.
Kaynak: Doç. Dr. Alipaşa AYAS, Editör: Prof. Dr. Şefik YAŞAR, “Fen Bilgisi Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar”, Fen Bilgisi Öğretmenliği, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları No: 1061, Açıköğretim Fakültesi Yayınları No: 585, ISBN 975 – 492 – 817 – 7, 1998.