24 Mart 2010

Bütünleştirici öğrenme yaklaşımına göre öğrenciler nasıl öğrenir?

Eğitim
Eğitim

Bütünleştirici öğrenme Ausubel’in, “öğrenmeyi etkileyen en önemli etmen öğrenci­nin hali hazırdaki bilgi birikimidir” biçiminde ifade edilen düşüncesi üzerine temel­lenir. Öğrenciler öğrenmelerini, hali hazırdaki bilgi birikimleri üzerine oluşturur­lar. Ausubel’e göre öğrenciler, görme, işitme, koklama ve dokunma duyuları yardı­mıyla aktif olarak algıladıkları bilgileri zihinlerinde yapılandırırlar veya bütünleşti­rirler. Bu yaklaşım uyarınca bireyler, öğrenmeyi kendilerine sunulan biçimiyle de­ğil, zihinlerinde yapılandırdıkları biçimiyle gerçekleştirirler. Bütünleştirici öğren­me, öğrencilerin öğrenme sürecinde daha fazla sorumluluk almalarını ve aktif ol­malarını gerektirir. Çünkü öğrenilecek öğelerle ilgili zihinsel yapılandırmalar biz­zat bireyin kendisi tarafından yapılır. Bütünleştirici öğrenme yaklaşımının benim­senip uygulandığı eğitim ortamında öğretmen işbirliği ve etkileşimi kolaylaştırıcı tutum ve davranışlar sergiler. Konu uzmanları bütünleştirici öğrenmenin dört aşa­malı bir yaklaşım olduğu konusunda birleşmektedirler.

Birinci aşama: Bu aşamada öğrencilerin dikkatleri öğrenilecek kavram üzerine çe­kilir ve onların kavrama yönelik yaşantıları, eğer varsa yanlış öğrenmeleri belirlen­meye çalışılır. Bir başka deyişle öğrencilerin kavramla ilgili ön öğrenmeleri yani hazırbulunuşluk düzeyleri belirlenir. Öğrencilerin ön öğrenmelerinin belirlenmesin­de genelde sınıf içi tartışmalardan ve uygulanacak yazılı test sonuçlarından yararla­nılır. Ön öğrenmeleri belirleme çalışmaları, kavramları öğrenmeye başlamadan bir ya da birkaç hafta önce gerçekleştirilir. Ön öğrenmelerin öğretmen tarafından belir­lenmesi, kavram ya da kavramların öğrencilerin düzeyine göre öğretilmesini ola­naklı kılar.

İkinci aşama: Bu aşamada öğrencilerin, öğrenilecek kavramla ilgili zengin öğrenme yaşantıları geçirmeleri için çaba gösterilir. Bu nedenle bu aşamaya odaklama aşa­ması da denilir. Bu aşamada öğrencilerin çevreleri, daha fazla etkileşimde bulunma­larına ve öğrenilecek kavramla ilgili çeşitli öğrenme yaşantıları geçirmelerine ola­nak sağlayacak bir biçimde düzenlenir. Bu amaçla öğretmen, öğrencilere ilginç gele­bilecek araç-gereçleri kullanmanın yanısıra, onları öğrenme sürecinde aktif kılacak öğretim yöntemlerinden yararlanmaya çalışır. Ayrıca öğretmen, öğrencilere yönel­teceği sorularla onları kavramlarla ilgili düşünmeye ve yorum yapmaya yöneltir.

Üçüncü aşama: Bu aşama öğrencinin kavramla ilgili yeni öğrendiklerini ön öğren­meleriyle karşılaştırdığı ve sorguladığı aşamadır. Eğer öğrencinin kavramla ilgili yeni öğrendiği bilgiler, önceki öğrendikleriyle çelişmiyor ve zihninde belli bir sınıfa yerleşiyorsa bu bilgiler belleğe kaydedilir. Yeni öğrenilenlerin önceki öğrenilenlerle çatışması durumunda ise öğrenci zihninde kavramla ilgili birtakım yeni düzenle­meler yapar. Bunun için öğrenciye öğrenilecek kavramla ilgili değişik birçok örnek sunulur. Yapılacak açıklamaların öğrencilerin anlayabileceği düzeyde olmasına özen gösterilir.

Dördüncü aşama: Bu aşama, öğrencilerin kavramla ilgili yeni öğrendiklerini başka durumlara uyguladıkları aşamadır. Yeni öğrenilen kavramın pekiştirildiği bu aşa­maya uygulama aşaması da denilir. Bunun için öğrenme-öğretme sürecinde öğren­cilerin öğrenilen kavramla ilgili değişik uygulamalar yapmalarına olanak sağlaya­cak etkinliklere yer verilir. Örneğin kavramla ilgili problem çözme, kompozisyon yazma, güncel olaylarla ilişki kurma gibi etkinlikler gerçekleştirilir.

Kaynak: Doç. Dr. Alipaşa AYAS, Editör: Prof. Dr. Şefik YAŞAR, “Fen Bilgisi Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar”, Fen Bilgisi Öğretmenliği, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları No: 1061, Açıköğretim Fakültesi Yayınları No: 585, ISBN 975 – 492 – 817 – 7, 1998.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...