29 Ağustos 2011

Haz ve yarar bağlamında hayr nedir? Nasıl anlaşılmalıdır?

Yaşam
Yaşam

 İslâm; muhatabını hazza ve yarara değil, “hayra” çağırır. Müslüman haz için ve yarar için değil, hayır için koşar, çabalar, didinir, çırpınır. 

Hazzı içgüdüler belirler. Yararı, nefis belirler. Hayrı Allah belirler. Haz anlıktır, yararın en uzunu ömürlüktür, hayr ise ölümden sonrasını da kapsayan mutluluktur.
Hazzın ücreti hemen verilir, yararın karşılığı dünyada görülür, hayrın karşılığı ise hem bu dünyada, hem de ahirette görülür.
Mü’min hayra talip olandır. İşte bunun için ibadet eder. Çünkü Allah hayrı diler. Hayır Allah’ın emrettiğindedir. Ramazan orucu da Allah’ın bizden istediği bir hayırdır. Eğer hayrı işlersek, hem yarar, hem de hazza nail olabiliriz.
Her hayrın içinde yarar vardır. Hayrı hazza dönüştürmek bizim elimizde. Bu, elbette dini oyun ve eğlence edinmek şeklinde olmamalıdır. Hayrı hazza dönüştürmek, hayırdan haz almak, onun tadını almak şeklinde olmalıdır. Efendimiz’in ifadesiyle bu “halâvetu’l-imân: imanın lezzeti”dir.
Bayramlar bize hayrın nasıl hazzı da beraberinde getirdiğini gösterirler. Meşru hazzı, sevinci, eğlenceyi temsil ederler. Hazzın hayırlısı, hayrın hazzıdır.

Kaynak:  Arif Çevikel’in “Bayram: Hayrın hazzını yaşamak” (04/11/2005) yazısından derlenmiştir.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...