Küçücük bir tohum büyüyüp gelişmekte ve bir fidandan kocaman ağaçlar meydana gelmektedir. Ağaçların sayısı ve çeşitliliği ne kadar da fazladır!… Uzayda pek çok galaksi vardır. Her galaksi de milyarlarca yıldız vardır. Isı ve ışık kaynağımız güneş bu yıldızlardan sadece bir tanesidir. Kocaman dünyamız ise güneş sisteminde sadece bir gezegendir. Evren çok geniştir ve hem Kuran’ın hem de bilimin ifadesine göre genişlemeye devam etmektedir. Uzaydaki milyarlarca yıldız ve gezegen kendi yörüngesinde dönmekte, uzay boşluğunda kontrolden çıkmamaktadır. Güneş her gün doğudan doğmakta batıdan batmaktadır. Geceler, gündüzler ve mevsimler birbirini takip etmektedir. Bütün bunlar kendiliğinden mi olmaktadır? Yoksa tüm bunlar, Allah’ın varlığının delillerindendir.
Şu bilgilere dikkat edelim: İnsan vücudunda 100 trilyon civarında hücre ve her hücrede çok zengin bir biyolojik yapı vardır. Hücre çekirdeğinde yer alan DNA molekülünde o kimseye ait tüm bilgiler depolanmıştır. Bir gram DNA molekülü milyarlarca CD’ye eşit bilgi barındırır. Beyinde bulunan nohut büyüklüğündeki hipofiz bezi anne karnından ölüme kadar insanın büyümesini dengeli biçimde sağlar. Karaciğerin bile 500 civarında görevi bulunmaktadır. Vücudumuzdaki damarların toplam uzunluğu dünyanın etrafını birkaç kez kuşatacak uzunluktadır.
Bu kadar muhteşem insan vücudu, kainat ve içindeki mükemmel varlıklar kendiliğinden mi oluşmuştur acaba? Madem hiçbir resim ressamsız hiçbir şiir şairsiz olmuyor, bu hayatı da yaratıcısız düşünmek imkansızdır. İşte biz bu yaratıcıya “Allah” diyoruz.
Kaynak: Milli Eğitim Web Sitesinde Yer Alan “Mesleki Açık Öğretim Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 3 (Hazırlayan: M. Sadık Arslan)” Ders Notlarından Derlenmiştir (Ziyaret Tarihi: 01/02/2010).
