1 Ekim 2011

İş dünyasında Unilever ekolü

Organizasyon
Organizasyon

Unilever’de İyi Olan Kazanır

Unilever, tam 55 yıldır Türkiye’de ve yarım yüzyılı aşan bu süre içinde sektöre kendi kültürüyle yetişmiş pek çok profesyonel kazandırdı. Türk iş yaşamına yön veren kuruluşlardan biri oldu. Unilever’in eski profesyonellerinden Hazım Ellialtı’nın tabiriyle grup neredeyse “iş dünyası için okul” oldu. Yetiştirdiği profesyoneller zaman içinde farklı şirketlere Unilever kültürünü taşıdı.

K Partners International Ortaklarından Şerif Kaynar, Türkiye’nin en iyi pazarlamacılarının ve hızlı tüketim sektöründe faaliyet gösteren genel müdürlerinin Unilever ekolüne mensup olduğunu belirtiyor.

Unilever’i sistematik tüccarlık yapan bir grup olarak tanımlayan Murat Demiroğlu ise grubun pazarlama ve yönetime dair tüm yöntemleri etkin ve sistemli bir şekilde kullandığını söylüyor. Demiroğlu,”Unilever denilince benim aklıma ilk olarak sistem geliyor. Şirket sistematik olarak çalışıyor. Ancak şirket kültürüne baktığımızda kendi içinde yoğun şekilde rekabet eden çalışanlar görüyoruz. Şirket içinde en iyi olan kazansın mantığı işliyor. İçerdeki rekabete rağmen dışarıya karşı birbirlerini çok koruyorlar. Bu ekole mensup profesyonellerin bir diğer özelliği de herkesin sahadan geliyor olması.”

“Rakiplere sert davranırız”

İnsan kaynakları uzmanları şirketi bu yönüyle değerlendiriyor. Grup bünyesinde uzun yıllar çeşitli kademelerde çalışan ve bugün Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca ise Unilever’i ve ekolünü şöyle anlatıyor: “Unilever ekolü dürüst, saygı ve sevgi ortamını seven, şirkete bağlılığı yüksek kişilerden oluşur. Ekolde çalışanlar demokratik ortamda fikirlerini açıklar, arkadaşlığa, eğitime, çevreye, insan haklarına değer verir. Bunun yanında rakiplere karşı gerektiğinde serbest piyasa kuralları çerçevesinde çok sert reaksiyon gösterir. Ancak hiçbir zaman rakip hakkında olumsuz konuşmaz.”

Karaca Unilever’in kendisine kattıklarına ilişkin şunları söylüyor: “İki konu öne çıkıyor. Birincisi Unilever’de çalışırken 50’den fazla ülkede iş yapmanın verdiği birikimle vatanını çok seven bir dünya vatandaşı oldum. İkincisi ise iş ahlakının nasıl olması gerektiğini ve gerçek adaleti öğrendim” şeklinde konuşuyor.

Unilever’de İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı olan Cem Tarık Yüksel de Unilever ekolünü tutkulu, hayal gücü yüksek, cesaretli ve insan haklarını saygılı sözcükleriyle tanımlıyor. Yüksel, “Büyük hayalleri olan ve bunun peşinde koşacak tutku ve cesarete sahip liderler bu ekolün gelişmesine katkıda bulundular ve bulunuyorlar” diyor.

Kaynak: Nilüfer Gözütok’un capital.com.tr web sitesindeki “En Güçlü Ekoller” yazısındanderlenmiştir (Derleme Tarihi: 17/06/2011).

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...