Kalp-damar sistemi dayanıklılığı, büyük kas gruplarını kullanarak; ısrarlı, ara vermeden ve uzun süreli sportif aktiviteler yapabilme kabiliyetidir. Bu aynı zamanda kalbin, kanın ve damarların hücrelere yeterli oksijen taşıyabilme, hücrelerdeki atık ürünleri atabilme kabiliyeti anlamını taşır. Buna oksijen kullanarak yapılan “aerobik” aktiviteler adı da verilmektedir. Kalp de kaslardan oluşur ve diğer kaslar gibi düzenli sportif aktivitelere katılarak, kalp kaslarının dayanıklılığı arttırılabilir.
Bu aynı zamanda kalbinizin boyutunun ve ağırlığının artması demektir. Bunun sonucunda, kalbiniz güçlenerek daha verimli bir organ olur; her bir atımdaki vücudunuza gönderdiği kan miktarı artar, dolayısı ile ihtiyaç olunan kanı, bir dakika içinde daha az atımla vücudunuza gönderir. Kan akışı gelişir, kasların ihtiyacı olan oksijen teslimatı daha iyi yapılır. Kaslarda çalışma sonucu oluşan atık ürünlerin taşınması da iyi yapılır. Bunun sonucunda, yoğun aktiviteler esnasında yorgunluk geç hissedilir ve toparlanma süresi daha kısa olur.
Kalp-damar sisteminin dayanıklılığını arttıran en yararlı aktiviteler, yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet, mukavemet kayağı, merdiven çıkma, ip atlama gibi büyük kas gruplarını çalıştıran, ritimli bütün aktivitelerdir.
Kaynak: Sabri Kaya, Spor Mu? Egzersiz Mi? Niçin?