6 Mart 2010

Obsesif-Kompulsif Davranış Bozukluğu nedir?

Özel Eğitim
Özel Eğitim

Ayrıntılara dikkat, disiplinli olma, hissi kontrol, azim, sabır ve nezaket gibi özellikleri olan, bununla birlikte bazen aşırıya kaçan katılık, intizam, mükemmeliyetçilik, cimrilik, kuralcılık, kararsızlık gibi uç noktalara ulaşan, bu sebepten dolayı da sosyal çevreyi sıkıntılı durumlara iten psikolojik bir rahatsızlık. Değerlendirme: Obsesif-kompulsiv bozuklukta obsesyon, zorunlu düşünceleri, kompulsiyon ise, zorunlu davranışları tanımlar. Obsesif kişiler, bu özellikleri sebebiyle sürekli olarak dikkatli ve yoğun bir konsantrasyona sahiptirler; bundan dolayı da teknik ve ayrıntılı işlerde başarılı olma ihtimalleri yüksektir. Fakat yeni bilgiler veya harici (dışsal) uyaranlar sebebiyle kolayca dikkatleri dağılır, kesintiye uğrarlar ve bağımsızlık duygularını yitirirler. Bu duruma giren bir kişi, kendini yönetme işi, istemli seçim, gönüllü davranma, düşünüp taşınma gibi zihni kapasitesini kullanmakta acziyete düşer. Son özellik ise, obsesif-kompulsiv kişilerin gerçeklik-hakikat duygularını yitirmiş olmaları veya dünya hakkındaki suçlayıcı duygularıdır. Sebepleri: 1.) Obsesif-Kompulsiv bozukluk, bazı psiko-analistlere göre, obsesif ailelerin, çocuğun gelişiminin anal döneminde uyguladıkları katı ve cezalandırıcı tuvalet eğitiminden kaynaklandığını savunurlar. Buna göre, çocuk daha sonraki hayatında dürtülerin, arzuların, duyguların aktarımında aşırı kontrol edici özellikler taşıyan ve çatışma yaşamasına sebep olan bir “süper-ego” geliştirir. 2.) Neo-psiko analistlere göre, bu ruhi hastalığın sebebi, kişinin diğer insanlarla olan olumsuz ilişkileri ve fertlerin benlik saygılarının aşırı derecede düşük olması ile yakından ilgilidir. 3.) Davranışçı teorisyenlere bakıldığında, asıl sebep, kişide kalıcı bir özellik haline gelen uyumsuz davranışlar örüntüsüdür. 4.) Bio-sosyal öğrenme teorisi açısından, obsesif bir kişi, yaptığı bir işteki titizliği ile en iyi biçimde tanımlanabilir. Bu kişiler, çocuklarının bağımsızlık davranışlarını cezalandıran, aşırı kontrolcü aileler tarafından yetiştirilirler. Bundan dolayı, çocuk asla ayrı bir kimlik geliştiremez, dünyadaki her şeyi ailenin empoze ettiği bu katı düzen ve disiplin içerisinde görür ve aşırı uyum içinde yaşar.

Kaynak: Prof. Dr. Ali Seyyar’ın katkılarıyla hazırlanmış ve Sosyalsiyaset Web Sitesinde yayımlanan “Özürlülük Terimleri Sözlüğü”nden derlenmiştir (Ziyaret Tarihi: 05/05/2010).

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...