Ne Nedir

Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş veya olacak bir şeyi anlamak, kestirmek, hissetmek.

Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra.

Sıraya, düzene koymak, düzenli bir biçim vermek.

Bir bütünden kesilmiş veya ayrılmış ince, yassı parça.

Yapmak işi, inşa, imal.

Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosu.

Bir pansiyonda oturan kimse.

Niyeti olan, niyet eden.

Bir şeyin yapılmasını veya getirilmesini, bu işlerle uğraşan birine söylemek, sipariş etmek.

Biçimlenmek.