17 Şubat 2011

Şirketler birer koalisyon olarak kabul edildiğinde koalisyonun ortakları kimlerdir?

Organizasyon
Organizasyon

Şirketler birer koalisyondur. Koalisyonun ortakları (daha doğrusu, yarardaşları) kimlerdir? Hissedarlar, yönetici ve çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve toplum. İlk üçüne odaklanırsak, bir şirkette hissedar, yönetici ve çalışanlar ile müşterilerin nasıl, nerede, ne zaman konuşacaklarının çok ciddi bir mesele olarak karşımıza çıktığını görürüz.

Her zaman ve her yerde konuşma hakkı olan ve zaten fiilen konuşmakta olan tek koalisyon ortağı, müşteridir. Çalışanların gerçek patronu odur. Maaşımızı muhasebeciden değil, müşteriden alırız!

Hissedarlar ideal olarak yılda bir defa konuşması gereken koalisyon ortaklarıdır. “Genel Kurul” adını verdiğimiz toplantıda bir araya gelir ve şirketin yönetim kurulunun performansını değerlendirirler. Yönetim kurulunda hissedarlardan bazılarının bizzat yer alması önemli değildir. Eğer hissedar sıfatıyla kendi yönetim becerilerini hesaba çekemiyorlarsa, kazanç dilini henüz tam öğrenmemişler demektir.

Yönetim kurulu, genel kurul tarafından atanan ve ayda bir defa konuşması gereken bir heyettir. Kurul üyelerinin tek tek değil, fakat topluca şirketin bütün işlevlerine hükmedebilmesi; daha doğrusu, hesap sorabilmesi gerekir. Mesela bir otomotiv şirketinin yönetim kurulunda imalattan anlayan birkaç kişinin yanı sıra, satış/pazarlama, finans/muhasebe, personel/insan kaynakları gibi alanlarda tecrübeli birer kişinin olmasında yarar vardır. Bu kurul idealde ayda bir defa toplanıp, şirketin performansını ve sorunlarını değerlendirir; hedeflenmiş noktalara varılıp varılmadığını sorgular.

Genel Müdür, idealde departman müdürlerini haftada bir toplar. Departman müdürleri ise yardımcı veya şefleriyle günde bir defa toplanır. Elbette daha sık toplanmak yasak değil. Fakat toplantı aralığı daraldıkça, şirket gevezeleşir. Diyelim bir konfeksiyon şirketinde, “Genel müdürün haftaya, müdürlerin güne, şeflerin saate, bant şeflerinin ise dakikaya hükmetmesi” gerekir. Genel müdür, saat veya dakikayla bizzat uğraşmaya başlarsa, yandı gülüm keten helva!

Kaynak:Mustafa Özel’in 10 Aralık 2006 tarihinde Yenişafak Gazetesi’nde yayımlanan Sabri Ülker nasıl toplantı yapar?” yazısından derlenmiştir.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...