6 Mart 2011

Libya’daki olaylar ve düşündürdükleri

Siyaset
Siyaset

 …Tayyip Beyti Alevi adlı Arap yazar da aynen Ferid Zekeriya gibi düşünüyor emperyalistlerin geride vekillerini bıraktıklarını ve bunların en garip ve gabilerinden birisi olan Kaddafi ve ailesinin şanslarını zorlayarak emperyalizme yeniden kapı aralamak istediklerini söylüyor. Kaddafi’nin haleti ruhiyesinin kurumlara tahammülü olmadığından dolayı geride ordu dahil ulusal bir kurum bırakmamış bunun sonucunda Libya, Tunus ve Mısır’dan farklı olarak hakem müesseselerin yokluğunda ülke iç savaş ortamına yuvarlanmıştır. En kanlı fasıl burada yaşanmıştır.  Daha doğrusu, Kaddafi ailesi çekilmeyerek ülkeyi yeniden emperyalizmin müdahalesine açık hale getirmiştir. Fiilen bunu yaparken Kaddafi sözel olarak da emperyalizme bir daha meydan vermeyeceklerini söylemektedir. Ziya Paşa’nın dediği gibi ‘ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz’. Libya’nın Tunus ve Mısır’dan farkı birçoklarının da işaret ettiği gibi petroldür. Belki de bundan dolayı ilk günden itibaren Seyfülislam Kaddafi, ‘Mısır ve Tunus ile Libya’yı karıştırmayın’ demiştir. Acaba bu garip tavırlarıyla Kaddafi ülkeyi yeniden emperyalizmin istilasına mı açmayı murat etmiştir? Kaddafi tiyatrosunun arkasında da şüphesiz Batılılar var. Baba ve oğul Kaddafi’lerin ikisi de Londra’da tahsil görmüştür. Buna rağmen baba ve oğul Kaddafileri ilk aforoz eden başkent Londra olmuştur? Neden acaba? Herkesten önce Libya karşısında aslan kesildiler.

Kaddafi tipli liderler Batı’nın siyasi laboratuarlarının veya kuluçkalarının ürettiği en garip ve en musallat liderler arasındadır. Ebu’l Abbas Saffah’dan sonra ikinci Arap Neron’u olarak anılan şahsiyet Muammer Kaddafi olmuştur. Tarihte seffah ve insan kasabı olarak anılan şahsiyetlerden birisi de Cemal Paşa idi. Kaddafi de Hitler gibi halkını aşağılayan liderlerden biridir.

Kaynak: Mustafa Özcan’ın 05 Mart 2011 tarihinde Milli Gazete’de yayımladığı “Yeni bin yılın siyasi depremi” başlıklı makalesinden derlenmiştir.

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...