27 Mart 2010

Küreselleşme ve biyoteknoloji arasında bir ilişki var mıdır?

Beslenme
Beslenme

Kapitalizmin doğası gereği sürekli daha fazla tüketme eğiliminde olması sermayeyi yeni pazarlar aramaya zorunlu kıldı. Ulus ölçeği sermayeye yetmedi, daha fazla kar için uluslararası şirketler kuruldu. Bu yeni eğilimin adı da küreselleşme oldu. Biyoteknoloji yeni bir pazar alanı olarak oluşturuldu ve kullanılan rekombinant DNA teknolojisi için çok büyük yatırım yapıldı. İlk amaç bu teknolojinin ilaç, aşı gibi sağlık alanında kullanımıydı; ancak sağlıkla ilgili alanlar sıkı bir şekilde denetleniyor, bu teknolojiden elde edilecek kar azalıyordu. Bunun üzerine yine sağlıkla ilintili olan ama pek de denetlenmeyen yeni bir alan bulundu; “besin”.

Üstelik bu sefer kılıf da hazırdı; dünyada açlık vardı. 2005 yılında çiftçiler GDO’dan 5,25 milyar ABD $ net kar elde etti. 1995’te çok kısıtlı alanlarda ekimi yapılan GDO’lu ürünlerin ekim alanı son 12 yılda toplam 114.3 milyon hektara ulaştı, sadece son bir yıl içinde (2006–2007 arası) GDO ekimi yapılan alan %12 (12,3 hektar) büyüdü. Bugün 23 ülkede GDO’lu ürün ekiliyor. Bu ekim alanlarının %54,6’sı ABD’de, %18,0’ı Arjantin’de, %11,5’i Brezilya’da, %3,8’i Hindistan’da, %3,5’i Çin’de bulunuyor; en fazla soya, mısır, pamuk ve kanola ekiliyor.

Kaynak:Reci Meseri (Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı AD), “Beslenme ve Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) [Genetically Modified Foods and Nutrition]”, Derleme/Review Article TAF Prev Med Bull 2008; 7(5):455-460, 2008

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...