16 Mayıs 2010

Merkez Bankası ticari bir banka olmamasına rağmen neden işçi dövizlerini toplamaktadır?

Bankacılık
Bankacılık

İkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa’nın batı ve kuzeyinde bulunan gelişmiş ülkelere yoğun bir işçi akımı oluşmuştur. Bu bağlamda Türkiye’den de çalışmak amacıyla başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine binlerce vatandaşımız gitmiştir.
1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı, bunun sonucu Türkiye’ye uygulanan ekonomik ambargo ve petrol krizinin etkisiyle içinde bulunulan döviz darboğazının aşılabilmesi için, yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın tasarruflarının Ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla yurt dışındaki vatandaşlarımıza Merkez Bankası nezdinde 1976 yılında Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları, 1994 yılında da Süper Döviz Hesapları açılmasına olanak sağlanmıştır. Söz konusu hesaplar, uygun faiz getirisi, Merkez Bankasına duyulan güven, para yatırma ve çekme işlemlerinde sağlanan kolaylıklar gibi nedenlerle ülke ekonomisine katkıda bulunmak isteyen vatandaşlarımızın yoğun ilgisiyle karşılaşmıştır.

Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları ve Süper Döviz Hesapları 1976 yılından itibaren, önce döviz darboğazının aşılması, daha sonra uygulanan kur rejimleri kapsamında rezerv birikimi açısından önemli rol oynamıştır. 2001 yılından itibaren uygulanan dalgalı kur rejimi çerçevesinde söz konusu hesapların rezerv birikimine ilişkin belirleyiciliği azalmakla birlikte, Ülke ekonomisine yönelik güvenin ve ekonomik istikrarın sürdürülebilir bir şekilde sağlanması için Merkez Bankasının sahip olduğu döviz rezerv miktarı halen önemini korumaktadır. Bu nedenle de söz konusu hesapların varlığı Merkez Bankasının likidite riski yönetimi açısından önemlidir. Ancak uygulanan faiz oranlarının ekonomideki gelişmelere paralel olarak düşürülmesi ile söz konusu hesapların hacmi azalmaya başlamıştır.

Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Web Sitesinde yayımlanan “sık sorulan sorular”dan derlenmiştir (Ziyaret Tarihi: 28/04/2010).

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...