17 Nisan 2011

Peygamberimizin ailesi

İlahiyat
İlahiyat

Burada Hz. Muhammed (s.a.s.)’in dedeleri, babası, annesi, bunların aileleri ile yakın akrabasından ve bir bütün olarak kabilesi olan Hâşimoğulları’ndan bahsedilecektir. Eşleri ve çocukları konusu ileride ayrıca ele alınacaktır.

Hz. Muhammed (s.a.s.), Mekke’de oturan Kureyş kabilesinin Hâşimoğulları koluna mensuptur. Soyu, Fihr (Kureyş) b. Mâlik yoluyla Hz. İbrahim’in torunlarından Adnân’a kadar uzanır. Babası Abdullah b. Abdülmuttalib, dedesi Abdülmuttalib b. Hâşim, büyük dedesi Hâşim b. Abdümenâf, babaannesi Fatıma bint Amr’dır.

Hz. Muhammed (s.a.s.)’in baba tarafından akrabalarını tanıtmaya büyük dedesi Hâşim’den başlamak istiyoruz. Hâşimoğullarının atası ve aynı zamanda Hz. Muhammed (s.a.s.)’in büyük dedesi olan Hâşim’in asıl adı Amr idi. Mekke’de kıtlık olduğu bir yılda Suriye’den somun getirip ufalayarak tirit yaptırdığından dolayı kendisine “ufalayan” manasında “Hâşim” denilmiş ve bundan sonra bu isimle anılır olmuştur. Daha önce de görüldüğü gibi, Kureyş kabilesinin yaz ve kış seyahatlerini ilk defa tertipleyen ve âdet haline getiren odur. Kendi zamanında, rifâde ve sikâye görevlerini yürütüyordu. Bir ticaret seyahati için Suriye’ye giderken uğradığı Medine’de, Adiy b. Neccâroğullarından Selmâ bint Amr ile evlendi. Bu evlilikten, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in dedesi Şeybe (Abdülmuttalib) dünyaya geldi. Hâşim bir ticaret seyahati esnasında Gazze’de vefat etti ve oraya defnedildi.[49]

Hâşim’in, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in dedesi Abdülmuttalib’in de aralarında bulunduğu beş oğlu ve beş kızı vardı. Abdülmuttalib, sekiz yaşına kadar Medine’de annesinin yanında kaldı. Hâşim’in vefatı üzerine kardeşi Muttalib, Medine’ye gelip Abdülmuttalib’in annesi Selmâ bint Amr’ın iznini alarak yeğenini Mekke’ye götürdü. Şehre girerken Muttalib’in devesinin terkisindeki çocuğu gören Mekkeliler onu kölesi zannederek kendisine Abdülmuttalib dediler ve o günden sonra Abdülmuttalib diye anıldı. Muttalib’in onu kölesi olarak tanıttığı da söylenmektedir. Abdülmuttalib kendi zamanında Hâşimoğullarının başkanıydı. Hacıların su ve yemek ihtiyacını karşılama (sikâye ve rifâde) görevlerini yürütüyordu. Bu görev babasından kendisine miras kalmıştı. Gördüğü bir rüya üzerine Cürhüm kabilesinin Mekke’den giderken kapattığı Zemzem Kuyusu’nun yerini keşfederek yeniden kazdı. Kur’an’da da haber verilen Fil Olayı’nda Ka’be’yi yıkmaya gelen Ebrehe ile görüşmelerde bulundu.[50] Hâşim’in Abdülmuttalib dışındaki oğullarından Ebû Sayfiy, Esed ve Nadle’nin nesilleri İslâm’ın doğduğu yıllara dek devam ettiyse de daha sonra kesilmiştir. Dolayısıyla Benî Hâşim’den sadece Abdülmuttalib’in nesli devam etmiştir.

Hz. Muhammed (s.a.s.)’in babası Abdullah, Abdülmuttalib’in oğullarından biriydi. Abdullah’ın başından geçtiği bilinen en önemli olay, babasının onu kurban etmek istemesidir. Şöyle ki; Zemzem kuyusunu kazdığı esnada Abdülmuttalib’in Hâris’ten başka oğlu bulunmuyordu. O nedenle Kureyş kabilesinin önde gelen kişileri tarafından rahatsız edildi. Savunmasız kalması üzerine, kendisini destekleyecek on oğlu olduğu takdirde birisini kurban edeceğine dair adakta bulundu. On oğlu dünyaya gelince bunlardan birini kurban etmeye karar verdi. Kurban adayını belirlemek için çekilen kur’a, başlangıçta Hz. Muhammed (s.a.s.)’in babası Abdullah’a çıktı. Fakat deve sayısı artırılarak çekilen kur’a sonucunda Abdullah’ın yerine yüz deve kurban edildi. Abdullah, kurban edilmek istendiği sırada hayatta olan kardeşlerinin en küçüğü idi.[51]

Hz. Muhammed (s.a.s.)’in amcaları ve halalarına gelince, amcaları arasında Hâris, Zübeyr, Ebû Talib, Ebû Leheb, Hamza ve Abbas meşhurdurlar. Bunlardan Hâris ve Zübeyr, İslâm’dan önce vefat etmiş, diğerleri ise İslâm dönemine yetişmişlerdir. İslâm dönemine yetişenlerden Ebû Leheb ve Ebû Tâlib İslâm’ı kabul etmezken, Hamza ve Abbas Müslüman olmuşlardır. Hâşimoğulları, Abdülmuttalib’in dört oğluna, yani Abbas, Hâris, Ebû Tâlib ve Ebû Leheb’e nisbetle sırasıyla Abbâsîler, Tâlibîler, Hârisîler ve Lehebîlerden oluşmuştur. Abdülmuttalib’in diğer oğlu ve Hz. Muhammed (s.a.s.)’in babası Abdullah’ın nesli Hz. Peygamber’in kızı Fâtıma yoluyla devam etmiştir. Hz. Hamza’nın üç oğlu bir kızı olmuşsa da daha sonraki dönemlerde nesli devam etmemiştir.[52] Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Âtike, Beyzâ, Ervâ, Berre, Safiye ve Ümeyme adlarında halaları vardır.

Hz. Peygamber’in soy kütüğü

Hz. Muhammed (s.a.s.)’in annesi Kureyş kabilesinin Zühreoğulları koluna mensup Âmine bint Vehb’dir. Âmine’nin babası Vehb b. Abdümenâf, kabilesi Zühreoğulları içinde hatırı sayılır bir kimseydi. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in anneannesi ise Kureyş’in Abdüddâroğulları kolundan Berre bint Abdüluzzâ’dır. Dolayısıyla Hz. Muhammed (s.a.s.)’in hem annesi hem babası Kureyş’in seçkin ailelerine mensuptur. Her ikisinin nesebi de Kilâb b. Mürre’de birleşmektedir.[53]

Kaynak: Prof. Dr. İbrahim Sarıçam’ın 2002 tarihinde yazdığı ve diyanet.gov.tr web sitesinde yayımlanan “Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı” kitabından derlenmiştir (Erişim tarihi: 15/04/2010).

Share

Bunları da Beğenebilirsiniz...