Herhangi nitelikli bir bilginin tel, radyo, optik veya diğer elektromanyetik sistemlerle karşı tarafa iletilmesine telekomünikasyon denir. Bu bilgilere örnek olarak; işaretler, sinyaller, mesajlar, kelimeler, yazılar, görüntüler ve sesler verilebilir. İletişim katılımcıları arasında bilgi alışverişinin teknoloji kullanımını içerdiği durumlarda telekomünikasyon gerçekleşir. Elektrik kablosu gibi bir iletim ortamından veya radyo ve ışık gibi elektromanyetik radyasyon yoluyla iletimi sağlanır. Telekomünikasyon terimi birçok farklı teknoloji içerdiği için genellikle çoğul biçimde kullanılır.
Telekomünikasyona Kısa Bir Bakış
Uzaktan iletişimin ilk yolları arasında işaretler, duman sinyalleri, semafor telgrafları, sinyal bayrakları ve optik helyograflar gibi görsel sinyaller bulunmaktaydı. Uzun mesafeli diğer örneklere bakıldığında bunlar; kodlu davul sesleri, üflemeli kornalar ve yüksek sesli ıslık gibi sesli mesajlar bulunmaktadır. 20. Ve 21. Yüzyıl teknolojileri genellikle telgraf, telefon, ağlar, radyo, fiber optik ve iletişim uyduları gibi elektrik ve elektromanyetik teknolojileri kapsamaktadır.
Telekomünikasyon teknolojileri kablolu ve kablosuz olarak iki yönteme ayrılabilir. Temel bir telekomünikasyon sistemi her zaman bir şekilde mevcut olan üç ana bölümden oluşmaktadır. Bilgi alan ve bir sinyale dönüştüren bir verici. Sinyali taşıyan ve fiziksel kanal olarak da adlandırılan bir iletim ortamı. Son olarak da sinyali kanaldan alan ve alıcı için kullanılabilir bilgilere dönüştüren bir alıcı.
Bilgisayar Ağları ve İnternet
1940 yılının sonlarına doğru teletype kullanılarak karmaşık sayı hesaplayıcısına problemler iletildi. Merkezi bir bilgisayarın konfigürasyonu 1970 yıllarda da popülerliğini korumaktaydı. Aynı zamanda 1960’lı yıllarda araştırmacılar hedeflenen bölümlere, merkezi bir çerçeveden geçilmeden eş zamansız olarak mesaj gönderen bir teknoloji olan paket anahtarlama üzerinde çalışmaktaydılar. 1969 ve 1981 yıllarında artan sayıdaki düğümleriyle ARPANET başlangıcı oluşturuldu. ARPANET sonunda interneti oluşturmak için diğer ağlarla birleşti.
Kablosuz Telekomünikasyon
1990’lı yıllarda kablosuz devrim yaşandı. Toplumsal bir devrime yol açan dijital kablosuz ağların ortaya çıkması kablolu teknolojiden kablosuz teknolojiye geçişi yaygınlaştırdı. Bunlara örnek olarak; cep telefonları, çağrı cihazları, kablosuz bilgisayar ağları, hücresel ağlar, kablosuz internet ve kablosuz bağlantıları olan dizüstü bilgisayarlar gösterilebilir.
Dijital kablosuz ağları mümkün kılan radyo frekansı teknolojisinin temel bileşeni olan metal oksit, yarı iletken alan etkili transistor teknolojisindeki gelişmeler bu devrimin merkezinde yer almıştır.